Çocuklar, sevimli olduklarından mıdır bilmem, bir ortama girdiklerinde ilgiyi üstlerine çeker ve büyüklerde onlarla konuşma isteği uyandırırlar. Peki bir çocukla ne konuşabilirsin? Akla hemen iki temel soru gelir:
“Kaç yaşındasın?” ve “Büyüyünce ne olacaksın?”
Sanırım büyüyünce ne olacağımı ilk defa yaklaşık dört yaşlarındayken düşündüm. Benden iki yaş büyük ablam o sıralar anaokuluna yazılmıştı ve zorlu okul yılları onun için başlamıştı. Artık altı yaşında, aklı başında bir birey gibi davranıp geleceğini planlaması ve sağlam adımlar atması gerekirdi. O zamanlar ne kadar yakın olduğunu kestiremesem de onun başına gelenin benim de başıma geleceğini biliyordum. Düşünmem ve ne olmak istediğimi bulmam lazımdı.
Dört yaşında bir kız çocuğundan daha çok prenses olmak istemesini bekler insanlar fakat daha gerçekçi bir meslek bulmakta kararlıydım. Makinistlik! Kocaman trenlerin yönetiminin benim elimde olması… Belki de sadece basit bir gezme merakıydı benimki ama makus talihim buna izin vermedi ve makinist olmak istediğimi duyan zalimler bana hoyratça güldü.
Yıllar yılları kovaladı ve ben birçok kere karar değiştirdim.
+Ben avukat olacağım.
-Avukat olma. Suçlu olsa da savunman gerekir. Onları kimse sevmez
+Ben öğretmen olacağım.
-Öğretmen olma. Atanamazsın, okuduğuna değmez.
+Ben polis olacağım.
-Polis olma. Suçlularla baş edemez, dayak yersin. Onları kimse sevmez.
Ve bunlar gibi niceleri yüzünden defalarca karar değiştirdim.
Ben on yaşlarındayken, pazar günleri TRT’ de Üstün Dökmen’in “Küçük Şeyler” adlı programı çıkardı ve ailecek izlerdik. O adamı herkes çok severdi. Bulmuştum! Psikolog olacaktım.
+Ben psikolog olacağım.
-Deli doktoru mu olacaksın?
Bu tepkinin ardından her zaman o zalim gülüş gelirdi. Ama bu sefer kararlıydım. Psikolog olacaktım. İsteyen deli doktoru desin, ne çıkar? Ben bunu istiyordum.
Aradan uzun yıllar geçti. İnsanlar yılmadan, her defasında o tepkiyi vermeyi sürdürdü. Üniversite sınavına girdim, benim için yeterli bir sıralama yaptım ve… Ege Üniversitesi, Psikoloji.
Bölümü kazandıktan sonra bir şey fark ettim. İnsanlar birinin kararını değiştiremeyeceklerini anladıklarında, yani iş işten geçtiğinde, acımasız tepkilerine son verip iyi yönleri görmeye başlıyorlar.
Şu an psikoloji okuduğumu bilenler “İlk müşterin ben olayım. İlk beni tedavi et.” diyorlar.
Başka bir arzunuz?
Ne münasebet ilk müşterin benim 😀
BeğenLiked by 1 kişi
hahaha 😀 ayarlarız ya
BeğenBeğen
Ordan bana arkadaş indirimi lütfen. 😀
BeğenLiked by 1 kişi
sen benden para almazsan şükrederim 😀
BeğenBeğen
Demek ki bunları sadece ben yaşamıyorum. Bak bunu bilmek beni sevindirdi 😆 bende hayatımın geri kalan kısmını iyi bir psikolog olarak geçirmek istiyorum umarım senin gibi hedeflerime ulaşabilirim.
🙇🙇
BeğenLiked by 1 kişi
umarım ulaşırsın inan kimin ne dediği önemli değil senin kararlılığını görünce herkes susup kabulleniyor 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Evet cidden öyle oldu. İlk başlarda çevremdekilerin şaşkınlıklarını görebiliyordum. Ama artık onlar da alıştı ve inanıyorlar bana 🙂 umarım hayallerimin peşinden gidebilirim 🙂
BeğenLiked by 1 kişi